Kayıtlar

Ocak, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İlhan'ın saçları

Masamın başına oturmuştum.Kalemin ucunu açmış ve kalemtraşı yakın bir yere koymuştum.Üşüyordum.İçeriye soğukla beraber yağmurda girmesin diye pencereyi kapadıktan sonra, suyu sandalyenin kenarında bırakıp ağzıma bir kurupasta attım ve beklemeye başladım.   Evet , tahmin ettiğiniz gibi “ilham” gelmesini bekliyordum.Işık,müzik,su,kurupasta,kısaca her şey yerli yerindeydi.Birden kapının çalınmasıyla irkildim.Saat üç buçuktu ve kapımın çalınması bana çok ilginç gelmişti.Sandalye’den kalkarak kapıyı açtım.İşte o anda gözlerime inanamadım.Karşımdaki “İlhan” dan başkası değildi.Islanmış ve duygusal saçları her zamanki gibi tek gözünü kapatmıştı.Üstünde yağmurluk , altında ise siyah bir eşofman ve halı saha ayakkabıları ile mağdur bir ifadeyle duruyordu.içimden “olaya bak her şeyi hazırla , ansızın ilhamın gelmesini beklerlen , ilhanın bir de mansızı gelsin ,  “İlhan Mansız” gelsin, yok artık ” dedim.   - “ Buyur abi , sucuk gibi olmuşsun zaten” diyerek elimle “gel gel” yaptım.İçeri g

Burdan Bir Ders Alacaksın

Resim
Benim aynam cadı’ymış Senin baban kadı’ymış Benim dünyam prens’ti Senin gözlerin lensti. Bir şatoda doğmamla Başlamış benim masalım , Bin dört yüzlü yıllarda Yaşadın sen sanırım. Dedim sana bulaşma Bence sen bu masala , Dinlemedin sen beni Ben karışmam bak sonra. Dur ben anlatıyım Tekrar sana olayı , Hemen havaya girme Bilmiyorsun cadı’yı. Ben tam yedi cüceyle Yaşıyordum o evde , Birden kapı çalındı Karşımda yaşlı teyze. Bir bardak su istedi Gittim getirdim hemen , Bana elma uzattı “ Ne olur “ dedi yesen. Isırdığım o anda Daldım ben bir rüyaya , Tam prens gelecekken Sen girdin birden araya. Durum budur arkadaş “ Git al “ dedim prens’i , Sen inanmadın tabi Duyunca bu gerçeği. “Nasıl olur bu” dedin "Gidiyordum Savaş'a" , “ Prens’i çağır” dedim Bak o diğer masalda. Pamuk burda uyurken Prens seni mi beklesin ? , Eğer çok üşendiysen Unut masalı gitsin. Ölüyorum abi ben Anlamadın galiba , Prens’i çağırmazsa

Bu Durakta İneceksin

Resim
Benim ülkem masaldı Senin rüyan yalandı , Benim dünyam Pamuk’tu Senin dünyan yamuktu. Jelibondan atkıyla Isınırdık soğukta , Sen gözünde yaşınla Ağladın o soğukta. Dedim sana okuma En iyisi bu masalı , Okumadın önsözü Açtın sen o kapağı. İlk başta anlattım Kibarca ben olayı , “Ben çözerim “ dedin sen hallederiz vakayı “ Pamuk “ dedim ormanda Rastlamış bir cadıya , Cadı bunu kandırmış Kırmızı bir elma'yla. Huysuz cüce bulmuş Pamuk’u o ormanda , Hemen haber uçurdu Peter Pan ile bana. Tam gideceğim o anda Sen açtın o kapağı , Tam “ yapma etme “ derken Baktım kaptın olayı. “ Benim At budur abi “ “ Atla “ dedim arkaya Sen inanmadın tabi Düştüğün bu masala. “ Nasıl olur bu “ dedin “ Gidiyordum okula “ , Geliyorsan gel dedim Yetişelim Pamuk’a. Pamuk orda uyurken Ben seni mi bekliyim ? , Koşarak geleceksen Bırak beni gideyim. " Aşık oldum abi ben " Yoktur sizin dünyada Anlıycaksın beni sen Bu masalın s

Küçük Prens'in Günlüğü

Resim
 - Birinci Bölüm - Hollanda Çikolatası Masal Bilimleri projesi için çok çalışıyordum.. O zamanlar Büyük Elma Üniversitesi'nde genç bir öğrenciydim. Dersin öğretmeni " La Fontaine " di. Proje ödevim olan " Hansel ve Gratel'i Cadı'dan Kurtarmak " ilk bakışta benim için çok kolay gözükmüştü.Fakat günler geçtikçe aklıma birşey gelmiyordu.Nihayet son güne geldiğimde  uykusuz bir şekilde çalışıyordum.Uyku ile uyanıklık arasında onları nasıl kurtaracağımı düşünürken kendimi ormanda buldum. Orman'ın girişinden beri var olan ekmek kırıntıları benim en büyük ip ucumdu.Sonunda , evi bulduğumda çok şaşırmıştım.Renkli şekerlerden ve çikolatalardan yapılmış üç katlı bir ev.Bizim şehrimizde bile bu kadar güzeli yoktu. Gece olduğunda içeri girmeye karar verdim.Cadı kocaman bir jelibonun üstünde uyumuş , Hansel ve Gratel ise ayakta , parmaklıklardan dışarı bakıyorlardı.Hemen aklıma Üniversite'nin ilk yılında dostum Küçük Prens'ten öğren

Tv'nin Radyo'ya Cevabı

Resim
İkibin'liydi yıllar Jöleliydi tüm saçlar Unuttum bak ben seni Herkese anlatırım Değişti bütün aşklar Ne oldu o rüyalar Çok sevmişsin lan beni " Öyle deme ağlarım "

Ben bir masal uydurdum

Resim
Portakala koydum Bir yalanı soydum Ben bir masal uydurdum Duma duma dum U nu tu yor dum Bir hayat yetmez Yaşa yaşa bitmez Sevince Ce ce ce Severse Se se se Haydi bir gü lüm se

Radyo'nun Tv'ye Aşkı

Resim
Seksenliydi yıllar Masumdu bakışlar Özlüyordum ben seni , Herkese anlatırım Bitti birden aşklar Söyledim ben yalanlar Seviyorum lan seni , " Ay deme utanırım "

Hollanda Çikolatası

Resim
Masal Bilimleri projesi için çok çalışıyordum.. O zamanlar Büyük Elma Üniversitesi'nde genç bir öğrenciydim. Dersin öğretmeni " La Fontaine " di. Proje ödevim olan " Hansel ve Gratel'i Cadı'dan Kurtarmak " ilk bakışta benim için çok kolay gözükmüştü.Fakat günler geçtikçe aklıma birşey gelmiyordu.Nihayet son güne geldiğimde  uykusuz bir şekilde çalışıyordum.Uyku ile uyanıklık arasında onları nasıl kurtaracağımı düşünürken kendimi ormanda buldum. Orman'ın girişinden beri var olan ekmek kırıntıları benim en büyük ip ucumdu.Sonunda , evi bulduğumda çok şaşırmıştım.Renkli şekerlerden ve çikolatalardan yapılmış üç katlı bir ev.Bizim şehrimizde bile bu kadar güzeli yoktu. Gece olduğunda içeri girmeye karar verdim.Cadı kocaman bir jelibonun üstünde uyumuş , Hansel ve Gratel ise ayakta , parmaklıklardan dışarı bakıyorlardı.Hemen aklıma Üniversite'nin ilk yılında dostum Küçük Prens'ten öğrendiğim " Cadı Kapanı " geldi. B

Büyüklere Masallar , Yıldızlardan Mektuplar

Resim
Yıldız parkındaydık.. Küçük banklarımız vardı , ve yanyanaydık.Ayaklarımızı uzatmış " Ay'ı " seyrediyorduk. Bizim zamanımızda Kız Kulesi vardı.Kral senin ilkokul arkadaşını oraya hapsetmişti..Onun masalı o zaman henüz yazılmamış olduğundan, çok ağlamıştın.. - " Onun Prensi'de gelecek " dedim. - " Dünya'mızı elimizden alıyorlar " dedin. Benim ve senin gibiler sayesinde küçük çocuklar hala hayaller kurabiliyor Dünya'da..Sadece kitaplarda kalmamıza izin verdiler.. Sen hariç.. Beni , Külkedisi'ni , Rapunzel'i ve nicelerini Dünya'dan gönderdiklerinde , seni Kız Kulesi'ne hapsettiler..Ve ben senin masalın olamadım.. Şimdi ben Yıldız parkındayım..Sizin Dünya'dan bakınca anlamlar yüklediğiniz gerçek yıldızların parkında..Her akşam buraya geliyorum..Yolu ters biraz , aslında Güneş'te yaşıyorum..Hep sıcak severdim , biliyosun.. Şimdi Yıldız Park'ına bakıyorum..Banklarınız var , ama biz yokuz..Güneş ,

İki Hayat Aynada

Resim
Bir rüya var aklımda bir sen varsın , bir ayna geliyorum yanına ben uykuya dalınca. Bir şarkı var aklımda söylüyorum yanında bir defalık duysana ah " o ayna " olmasa. yanında olsamda rüyada uyanıyorum sonunda iki hayat aynada tanışmıyor baksana

Yüzüm Buruştu

Resim
“ Aslında yatmıştım..birden aklıma birşey geldi..kalemin ucu açık değildi,işe yaramayan tırtıksız bıçağı aradım..bulamadım..sonra karanlıkta yağlı bıçağı buldum bulaşıklıkta,onunla açtım kalemin ucunu,yüzüm buruştu..  Tecavüz edilmiş gibi hissediyorum,aslında kimsenin bilmediği bir hayat yaşıyorum.Bu bir eser mi olacak yoksa buruşuk bir  kağıt mı henüz bilmiyorum,ama ilk defa anlatmak istiyorum,bilinsin istiyorum..yalan söylüyorum.Herşeyi unutmak istiyorum “ diye yazdım bir kağıda..ve uyuyorum sonra , rüyadayım.. “ Bir ormandayım,çok karanlık.Kahverengi pantolonum ,siyah botlarım montum ve sırt çantam var.Çok korkuyorum,belki orman çok güzel.Bilmiyorum.Yürümeye başlıyorum.Bir Kahramana rastlamıycağımı çok iyi biliyorum artık.. “ patika “ ne kadar sempatik bir kelime olsa da ,içimdeki korkudan öyle gelmiyor bana..yine de ilerliyorum karanlığa.. “  dedi..  Bunları anlattıktan bir yıl sonra , soğuk bir Ankara akşamında son bir kez gördüm onu..Karanlıktı.Kahverengi pantolo