Cebimde Hayallerim








“ Bir oyuncağın hayalini kuruyordum “


Ben sanıyordum ki o küçücük arabalar
Götürecek beni , istediğim yere.
Bir fruko , bir haylayf , üç beş ıspanaklı börek
Ne kadar pahalı olabilirdi ki ?


Çekmeceli çikolatayı sadece dedeler
Alır sanıyordum.
İnsanlar ölmüyor , taş devri bitmemiş ,
Bütün televizyonlar transformers gösteriyor
Sanıyordum.

Bir kaç yıl geçti ,

Biraz ben , biraz hayallerim ,
Büyümüştük.


Fenerbahçe’den sonra
Televizyondaki A Takımı’nı tutuyordum.
Küçük arabalardan sonra ,
Kara Şimşek benim olsun
İstiyordum.


Adile Naşit ölmüş , çekmeceli çikolata
Dayı’ya , teyze’ye düşmüş ,
Halley’ler eski halley
Değildi.


İlk defa fanta içmiş , sevmemiştim.
Büyümüştüm ve kola içmenin zamanı
Gelmişti.


Birkaç yıl daha geçti ,


Mavi bir önlüğüm ve gerçekten harika bir
Suluğum vardı .Okul numaram altmış iki ,
Ve ortam tavşan yapmaya çok müsaitti.


Devir tost – ayran devriydi.
Ve ilkokul'da bir cebinizde kumaş mendil ,
Bir cebinizde çubuk kraker yoksa ,
Bir kızla konuşma şansınız ,
Yoktu.
Ankara gerçekten , çok soğuktu.


Yıllar geçti ,


Ilk defa bira içmiş , sevmemiştim.
Artık rakı içmenin zamanı gelmişti.
Rakı – Balık pahalı , şarap ise bizden değildi.


Elimde kitaplarım , ve gerçekten harika bir sevgilim vardı.
Okul numaramı bilmiyordum.
Ve istanbul , hayal kurmaya çok müsaitti.


Aylar geçti ,

Bu zamanın otuz beş kuruşu vardı cebimde.
Mecidiyeköy’deydim. Çiçekçi teyzeden
Zor da olsa bir çiçek aldım.
O kadar çok seviyordum ki ,
Aylar çok hızlı geçiyodu.


Boynumda belki yirmi tane kalpli atkıyla ,
Eminönü’nde bekliyorum.
O geliyor .
Gözlerinden anlıyorum ,
Yirmi bir kalp birden ,
Kırılıyor.


Rakı – Balık !
“Ben tekim , siz hepinizsiniz” diyorum.
Ve istanbul’dan nefret ediyordum.


Bir kaç yıl daha geçiyor ,

İstanbul’da bir oyuncağın hayalini kurarken ,
Bir hayalin oyuncağı oluyordum.

Ve yıllar artık gerçekten çok yavaş geçmeye başlıyordu.

Devir hayal kurma devriydi.
Ve yirmili yaşlarda cebinizde hayalleriniz  
yoksa ,mutlu olma şansınız da yoktu

Benim iki tane cebim vardı  hayallerimle doldurduğum , 
Ve artık  Ankara hiç soğuk değildi .
Çünkü ben aşık oluyordum .



Okan Ayhan – Şubat 2011


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yağmur da Bir İhtimaldi