Pembe Kalem









Öğretmenim ;
“ Yeni yıl size şans getirsin ,
Bembeyaz karlar ile yeni bir yıla uyanın ”
dediğinde , bu dileklere hiç bu kadar
ihtiyacım olacağını ,
düşünmemiştim.

Yeni yıl’dan hemen sonraki pazartesi
Kantin’den tost’umla karton kutu
Meyve suyumu almıştım.

Sınıf arkadaşlarım ‘yakalamacılık’
Oynuyorlardı.
Benim ise yapacak daha önemli
İşlerim vardı.

En azından ,
Gerçek  bir işim olmadığı için
“ Yağ satarım , Bal satarım” oynamayı
Tercih ediyordum.
Sonuçta okul bizi ,
Hayat’a hazırlamalıydı.

Öğretmen’imin dediği
Kar henüz yağmamıştı.
Ankara’nın en gri zamanıydı.

Tören’in başlamasını beklerken ,
Bir yandan ellerimle cebimdeki
O’na vereceğim hediyeyi sıkıca
Tutuyordum.


Ardından  And’ımız için toplandık.
Müdür yardımcısı mikrofonla “ rahat” dedi ,
Ama ben değildim.
Ardından “ hazır ol” dedi .
Hazırdım.
Sadece gidip yeni yıl hediyesini verecektim
Ve ardından konuşmaya başlayacaktık ,
Yeni yıl bana en azından getirmiş olacaktı.

Ne kadar zor olabilirdi ki ? 

Tören’den sonra emin adımlarla sınıfa doğru ilerlerken
Çocuklar tekrar koşmaya başladılar ,
Tam okula gireceğim sırada birisi bana
Çarptı ve O’na aldığım pembe kalem
Gri taşların üzerine düştü.
Birden O’na aldığım pembe kalemle
beni yerde görenler, etrafıma toplandılar.
Gülüyorlardı.
Ben ise ağlamamaya çalışıyordum.

İçlerinden bir tanesi ,
“kız mısın olum sen , niye pembe kalemle geziyorsun”
dedi.
O sırada birisi postal’ıyla kalemin üzerine bastı
Ve kırdı.
Belki kız değildim ,
Ama emin olun çok kızgındım.
“Başka renk kalem kalmamış kırtasiyede , şans işte”
dedim.

Birisinin o yaşta postal’ıyla kalbimi de kırabileceği
Hiç aklıma gelmezdi.

Bir kez daha O’nunla konuşamamıştım.


Yıllar sonra sonunda beraberdik.
Yeni yıl olalı bir kaç gün olmuştu.
Cebimde O’na aldığım hediye vardı ,
Üzerine o çok sevdiğim bembeyaz montunu
Giymişti.

Fakat bir terslik vardı ,
En az Ankara kadar
Soğuktu bana bakışları.

“ Konuşmamız lazım”  dedi.
“Rahat ol” dedim ,  rahattı.

Biliyordum ,
O rahattı , ben ise henüz bu ayrılığa “hazır “
Değildim.
“Olmuyor seninle yapamıyorum” dedi.

Gri taşların üzerine oturdum ,
“ Şans işte “
diyebildim ..


Okan Ayhan – Ocak 2010





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yağmur da Bir İhtimaldi

Cebimde Hayallerim