“Bir vardı , bir yoktu Aynı hayat gibiydi , O yokken bir felaket Varken masal gibiydi.” Yağmur da bir ihtimaldi. Çocuklara sorarsan boşa geçen bir beden eğitimi dersi , aşıklara sorarsan bir duble daha viski'ydi .. Bildiğim kadarıyla mutluydum , çünkü daha çok küçüktüm. Uzaktan kumandalı araba bir ihtimaldi , ve çok güzeldi. Cam şişede kolalar ve legolardan bahsediyorum. Her şey masal gibiydi. Sonrası felaket.. Aklımı kaybedeli yirmi yedi tren yolculuğu olmuştu.Tek umudum bir sonraki istasyonda ölmekti. Umutsuzluktan değil de , sonuçta bu da bir ihtimaldi. Tren’e binene kadar her şey gerçekti. hava gerçekti , ben aşıktım , sen rüyaydın , ve dolayısıyla gelecek hayaldi. Zaten bu yüzden trendi , o raylarından çıkamaz , Ve ben aynı hayata dayanamazdım. Babamı kaybedeli ben çocuk değildim. Dolayısıyla masum da değildim artık. Zaten artık kola da sevmiyordum. Her şey tuzak gibiydi. Ayna’ya bakınca hiçbir şey anlamıyordum , peynir-ekmek , domatesli günle...